0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2015 yılında hayata veda eden usta sanatçı Kayahan ile evliliğinden 23 yaşında Aslı Gönül adında bir kızı olan İpek Açar, dört yıl önce müzisyen Alper Kömürcü ile nikâh masasına oturmuştu.

Prof. Caner Taslaman ile birlikte gerçekleştirdikleri Yaratılış projesinin ardından bir programa konuk olan İpek Açar ve Alper Kömürcü, aşklarını ve tanışmalarını ilk kez detaylı bir şekilde anlattı.

“İYİ Kİ DOĞDUN KAYAHAN KONSERLERİ’YLE TANIŞTIK

İpek Açar; “İyi ki Doğdun Kayahan’ konserleri vesilesiyle tanıştık. Ben konseri senfonik olarak yapmak istedim ve İskender Paydaş “Alper var çok yetenekli o kalkar bunun altından ancak, bunlar çok kolay şarkıları değil, senfonik aranjelerinin yapılması ve yazılması lazım, ben sizi tanıştırayım, ben de olurum orkestranın içinde ama Alper orkestrayı yönetsin ve aranjeleri yapsın” dedi. İskender tanıştırdı beni” dedi.

“BÜYÜK LAF ETTİM”

“Hayat her seferinde koca koca laflar edince, büyük büyük tokatları bize atmayı çok seviyor” diyen Açar, “Benim kalbim Kayahan’la dolu, o hayatta olmasa bile bir tane evladımız var, çok özel bir 22 yıl paylaştık ve çok zorlu da bir süreçti. Aslı Gönül 3 aylıkken o hastalıklar tekrar etmeye başladı. Biz kimseye yansıtmadık ama bir yandan da hastalık zorluğuyla uğraşıyorduk. Ben artık kimseyi sevemem, Aslı Gönül’le hayatımı devam ettiririm diyordum” dedi.

“MUCİZE DİYORUM BEN”

Açar, “Konser bitti, stres bitti, biz telefonda konuşmaya başladık. Değişik hisler kıpırdamaya başladı. Arkadaşlığımız bir süre devam etti, sonra aşka dönüştü Alper’e çok teşekkür ediyorum. Benim gibi çocuğu olan, eşlerini kaybetmiş ve benim hayatım bitti gibi bakan insanların, yeniden ayağa kalkabileceği, güzelliklerin hayatınıza girebileceğinin kanıtıyım ben. Bu da Allah’ın nasibi diyorum ben. Tesadüfler eseri karşılaştık, mucize diyorum ben” açıklamasında bulundu.

“ALPER’E ÇOK ZOR OLACAK DEDİM! HER ŞEYE HAZIRIM DEDİ!”

Şarkıcı şöyle devam etti:

“İLK ÇALIŞMAMIZDA ‘ÇOK SOĞUK BİR KADIN’ DEDİM”

Alper Kömürcü, eşi İpek Açar’a ek olarak duygularını şöyle anlattı: “Ben çok işkolik bir insandım, çok takıntılı bir şekilde günde 18 saat çalışıyordum, üretiyordum. Kendimi hastalık derecesinde geliştirme takıntım vardı. Tamamen kendime odaklıydım. Ben hatta o konserde İpek için ‘çok soğuk bir kadın’ diye düşündüm… O da konserin stresini yaşıyormuş… Sihir gibi bir şeydi, konserden sonra buluştuk sohbet ediyorduk, o anda ortada bir şey yokken bir şey parladı. Orada çok hızlı büyüdü her şey… Biz çok aşık olduk. Tüm zorlukların üzerinden aşk geldi.”